Avrupa Birliği tarihinde bir ilk… AB üyesi: ‘Trump bizi eleştirmekte haklı’

ORTAK SAVUNMA VURGUSU

Eski Portekiz Başbakanı Costa, 1 Aralık 2024’te Avrupa Parlamentosu’na ilk kez hitap etti. Costa, Avrupa Birliği’nin (AB) barışı sağlamak amacıyla kurulduğunu hatırlatarak, Ukrayna’ya olan desteği ve uluslararası hukuka bağlılık konusundaki taahhüdünü yineledi. Rekabet, yenilikçilik ve “herkesi kapsayan” bir AB bütçesi gerekliliğini vurgulayan Costa, konuşmasının en önemli kısmını “ortak savunma” konusuna ayırdı.

COSTA: “GENEL BİR ACİLİYET HİSSİ VAR”

Costa, “Barışı korumak amacıyla, stratejik özerkliğimiz ve egemenliğimiz doğrultusunda daha fazla sorumluluk almalıyız. Bu bağlamda, 2014 yılından bu yana, özellikle 2022 sonrasında üye ülkeler savunma bütçelerini artırma yoluna gitti.” şeklinde konuştu.

AB kurumlarında “genel bir aciliyet duygusu ve stratejinin” var olduğunu belirten Costa, 3 Şubat tarihindeki AB’nin ilk “savunma zirvesi” duyurusunu da yaptı.

SAVUNMA VE REKABET İLİŞKİSİ

Costa, söz konusu zirveye, AB liderleri, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ve İngiltere Başbakanı Keir Starmer’in katılacağını açıkladı.

AB Konseyi Başkanı, “Savunma ile rekabet birbiriyle entegre olmalıdır. Savunma alanına yapılacak yatırımlarla, güvenli bir Avrupa tedarik zinciri, ağ, enerji özerkliği ve yenilikçi bir sanayi oluşturmak mümkündür. Bu, ekonomimizi canlandıracak ve yeni iş alanları yaratacaktır.” ifadelerini kullandı.

KALLAS: “TRUMP’IN ELEŞTİRİLERİ HAKLI”

Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, Avrupa’nın savunma kapasitesinin güçlendirilmesi için yatırım ve işbirliğinin artırılması gerektiğini belirtti. Kallas, “(ABD) Başkanı Trump, savunma harcamalarımızın yetersiz olduğuna dair eleştirisinde haklı. Artık yatırım yapmamızın zamanı geldi.” dedi.

Kallas, Brüksel’deki Avrupa Savunma Ajansı (EDA) Yıllık Konferansı’nda, AB’nin savunma harcamalarının ve kabiliyetlerinin geliştirilmesi gerektiği konusundaki görüşlerini paylaştı.

SAVUNMA HARCA MALARI ARTIYOR

Kallas, AB’nin kolektif savunma harcamalarının, özellikle Rusya ile kıyaslandığında yetersiz kaldığını vurgulayarak, önemli bir artış gerektiğinin altını çizdi.

“Geçtiğimiz yıl, üye devletler GSYİH’nın ortalama yüzde 1.9’unu savunma için harcarken, Rusya bu rakamın yüzde 9’unu kullandı.” diyen Kallas, “Savunma harcamalarındaki azlık, saldırganlar için tehlikeli bir sinyal oluşturuyor.” uyarısında bulundu.

Bunun yanı sıra Kallas, “Zayıflık, düşmanları davet eder.” diyerek, yatırım yapmanın kaçınılmaz olduğunu yineledi.

PUTİN’İN STRATEJİSİ

Kallas, Avrupa Birliği’nin Rusya üzerindeki ekonomik baskıyı devam ettireceğini ve yeni yaptırımlar üzerinde çalıştıklarını ifade etti. Kallas, “Putin’in anladığı dil yalnızca güç dilidir. AB üye ülkeleri olarak ekonomik gücümüz, Rusya’nın 17 katıdır. Saldırıdan önce Rusya’ya kaybedeceğini göstermeliyiz.” dedi.

Rusya’nın askeri amacına ilişkin ciddiyetine dikkat çekerken, “Zaman, lehimize gelişmiyor. Ancak daha fazla çaba sarf etmeyi içtenlikle talep etmeliyiz.” açıklamasını yaptı.

UKRAYNA, ZAMAN KAZANDIRIYOR

Kallas, “Rusya, tümümüz için varoluşsal bir tehdit oluşturuyor” ifadesini kullanarak, üye ülkeleri Ukrayna’ya yardım ve mali destek artırmaya davet etti.

Ukraynalıların özgürlükleri için mücadele ettiğini belirten Kallas, “Bize zaman kazandırıyorlar.” şeklinde konuştu.

Ukrayna’nın temel askeri gereksinimlerinin karşılanması adına daha hızlı teslimatlar yapılması ve Avrupa savunma sanayisine yatırım yapılması gerekliliğine değinen Kallas, hazırlığın arttırılmasının gerekliliğine dikkat çekti.

PARSALAMAK YERİNE BİRLEŞİK STRATEJİ

Kallas, “Tek bir Avrupa ordusuna ihtiyacımız yok.” diyerek, 27 Avrupa ordusunun birlikte çalışabilirliğinin önemine vurgu yaptı. Bunun için ortak bir strateji ve endüstriyel işbirliğinin şart olduğunu belirtti.

Ayrıca, AB’nin “parçalanmış savunma sanayisini birleştirme” çabası içerisinde olduğunu, bu yaklaşımın silah standartizasyonunu sağlayarak maliyetleri düşüreceğini ve üretim hızını artıracağını savundu.

DERİN İŞBİRLİĞİNE İHTİYAÇ

Kallas, AB’nin ABD, NATO ve İngiltere ile olan ilişkilerini güvenliğin temel unsuru olarak tanımladı ve bu işbirliğinin daha dengeli bir şekilde gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguladı.

Kallas, NATO ile işbirliğinin önemini yineleyerek, AB’nin çabalarının İttifak’ın çalışmalarını kopyalamak yerine tamamlayacak şekilde olması gerektiğini dile getirdi.