Koç, 2024 yılında Turkcell şebekelerini daha verimli hale getirmeyi hedeflediklerini dile getirdi. Koç, “Bu bağlamda, sürdürülebilir enerji tarafında 2022 yılı sonu itibarıyla toplam 650 baz istasyonunda ‘Yeşil Saha (Greensite)’ projesini devreye aldık. 2023 yılında 750 olmak üzere toplam 1400 yeşil mobil saha montajı tamamlandı. 2024 yılı sonuna kadar da toplamda 2 bin 400 Greensite’ın devrede olmasını hedefliyoruz.” ifadesini kullandı.
Koç, baz istasyonlarının olası enerji sorunlarını çözebilmek için diğer iki operatörle beraber hem Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı hem de Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile görüş alışverişinde bulunduklarını söyledi.
Şirket olarak enerji konusundaki sorunları minimize etmek için çalışmalar yaptıklarını ifade eden Koç, “Baz istasyonlarımız 7/24 elektrik enerjisiyle çalışan baz istasyonları. Dolayısıyla büyük bir enerji ihtiyacı söz konusu. Bu bağlamda bakanlıklarımızla yaptığımız görüşmeler neticesinde birçok baz istasyonumuzun enerji altyapısını hem yedekleyerek hem de kendi yapacağımız yatırımlarla bu sorunu bilimin, teknolojinin el verdiği oranda çözmeye çalışıyoruz.” diye konuştu.
“Bizim her yatırımımız, Türkiye’nin dijital geleceğine yapılan bir yatırımdır”
Koç, Turkcell olarak, lokasyon bağımsız iletişimi ve bağlantıda sürdürülebilirliği herkes için mümkün kılan teknolojiler peşinde olduklarını dile getirerek, “Bizim her yatırımımız, Türkiye’nin dijital geleceğine yapılan bir yatırımdır. Teknoloji liderliği ve dijitalleşme yolculuğunda; yapay zekâ, 5G teknolojileri gibi alanlarda öncü bir role sahibiz. Çünkü yenilikçilik, Turkcell’in DNA’sında var. Müşterilerimize değer katmak ve hayatlarını zenginleştirmek için aralıksız bir şekilde yeni ürünler ve servisler geliştiriyoruz. Teknoloji liderliği ve yenilikçilik bizim rehberimiz.” dedi.
“İnsan için teknoloji” vizyonuyla hareket ettiklerini belirten Koç, şunları söyledi:
“Türkiye’yi dünya çapında rekabet edebilir bir konuma taşıyoruz. Bu süreçte yalnızca teknolojiyi geliştirmekle kalmıyor aynı zamanda bu teknolojileri toplumsal fayda için nasıl kullanabileceğimizi de gösteriyoruz. Yerli ve milli teknoloji hamlelerimiz çerçevesinde yaptığımız AR-GE faaliyetleri, işbirlikleri ve desteklerle ülkemizdeki teknoloji ekosisteminin gelişimine katkı sağlıyor, teknolojik bağımsızlık için var gücümüzle çalışıyor, global arenada ülkemizi en iyi şekilde temsil ediyoruz.”
Koç, Turkcell’in sadece bir operatör olmadığını, Türkiye’nin dijitalleşmesinde dönüştürücü bir güç ve ülkedeki dijital dönüşümün lokomotifi olduklarını ifade etti.
Bireysel yaşamları dijitalleştirmek bir yana endüstrileri akıllı teknolojilerle güçlendirmeyi milli bir görev olarak gördüklerini vurgulayan Koç,”Yeni çağın ihtiyaçlarına yeni çözümler getirmeyi, mesleki olduğu kadar milli bir bilinçle de istiyoruz. Mesela Ulak… Yerli baz istasyonumuz. Burada da standı var. Ulak baz istasyonumuzu en fazla kullanılan operatör biziz. Diğer üreticileri de kullanıyoruz ama yerlilik bizim için çok değerli. Ulak 4G’yi yapabildiği için 5G’yi de yapabilecek duruma geldi. Çünkü, öncelikle 4G’yi yapması gerekiyordu, yaptı. Biz de altyapımızda kullandık ve bundan sonra da kullanmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.
“Veri merkezi şirketi kuruyoruz”
Turkcell Genel Müdürü Koç, veriden “fayda odaklı değer” ürettiklerini belirterek şöyle devam etti:
“Büyük veri gücümüzü ve analitik kapasitemizi kullanarak müşterilerimize kişiselleştirilmiş deneyimler sunmaya devam edeceğiz. 30 yıla ulaşan tarihçemiz, 43 milyona yakın müşterimiz ve 600 bine yakın kurum ve kuruluşa sunduğumuz ürün ve hizmetlerimizle, yeni nesil teknolojilerdeki inovatif yaklaşımımızla daha da ileri gitmeye, daha fazla hayata dokunmaya kararlıyız. Turkcell olarak teknolojinin toplumsal entegrasyon ve eşitlikte oynadığı rolün farkındayız. Bu rolü, toplumun her kesimine yönelik gerçekleştirdiğimiz projelerle büyütüyoruz. Türkiye’nin en büyük veri merkezi işletmecisiyiz. Sektördeki kapasitenin üçte birinden fazlasını tek başımıza biz karşılıyoruz ve en yakın rakibimizin iki katı kapasiteye sahibiz. Turkcell olarak bu gücü daha da büyütmek amacıyla bir veri merkezi şirketi kuruyoruz. Şirketimiz, yatırımcı ilgisini çekebilecek potansiyele sahip.”
Koç, Turkcell’in alt şirketlerinin halka arz olmasının Turkcell gibi büyük bir şirket için kolay olduğunu, ancak bunu doğru zamanda, doğru değerde ve yönetim kurulu kararıyla yapmanın doğru ve anlamlı olacağını dile getirdi.
“Siber güvenlik, Turkcell iş stratejisinin en önemli bileşeni”
“Deepfake” kullanımının artması ve gerçekçi sahte içeriklerin kolayca oluşturulabilmesinin küresel güvenlik gündeminin başında geldiğine işaret eden Koç, “Üretken Yapay Zeka (GenAI) alanında yaşanan gelişmelerle, ülkemizin dijital teknolojilere yönelik adaptasyonunu hızlandırma potansiyelimizi sonuna kadar kullanacağız.” dedi.
Koç, yapay zekaya ilişkin en önemli sorunun “ön yargı” olduğunu, yapılması gereken en önemli şeylerden birinin de yapay zeka algoritmalarını tasarlamanın yanında kullanılan verinin kalitesine, doğruluğuna, kapsayıcılığına bakmak olduğunu, verilerin her şeyden önce hatasız ve ön yargılarından arındırılmış olması gerektiğini anlattı.
Ali Taha Koç, “Turkcell olarak, siber suçluların gelişen teknolojileri kötüye kullanma potansiyeline karşı yapay zekâ ve makine öğrenmesi gibi araçları kullanarak savunma mekanizmalarımızı, siber güvenlik araçlarımızı daha da güçlendireceğiz. Biz de bu teknolojileri, tehdit tespiti, analizi ve uyarlanabilir kontroller gibi alanlarda etkili bir şekilde kullanarak müşterilerimizin ve iş ortaklarımızın güvenliğini sağlamaya devam edeceğiz. Siber güvenlik, Turkcell iş stratejisinin en önemli bileşeni.” diye konuştu.
“Turkcell 240 milyon dolarlık yatırımla 300 megavatlık güneş enerjisi altyapısına hazırlanıyor.” diyen Koç, “İklim kriziyle mücadele kapsamında çevresel sürdürülebilirlik yatırımlarımıza aralıksız devam ediyoruz. 2050’de kullandığımız enerjinin tamamını kendi ürettiğimiz yenilenebilir enerjiyle sağlayacağız.” ifadesini kullandı.
Koç, “İlk hedefimiz, 2026 yılına kadar kullandığımız enerjinin yüzde 65’ini kendi ürettiğimiz yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlamak olacak. Turkcell 2050’de karbon nötr bir şirket olacak.” dedi.
“MWC24’te birçok önemli anlaşmaya imza attık”
Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, şunları kaydetti:
“Dünya çapında 1000’den fazla mobil operatör, dijital servis sağlayıcılar ve ekosistemin ilgili endüstrilerdeki yüzlerce marka Barselona’da MWC24’te bir arada. Burası, telekomünikasyon sektörünün kalbinin attığı yer. Türkiye’nin Turkcell’i olarak biz de bu küresel alanda varlığımızı göstermenin, ülkemizi ‘teknolojinin kalbinde’ temsil etmenin onurunu yaşıyoruz. Yakın gelecekte nasıl bir teknolojik altyapı oluşacağı konusunda teknoloji dünyasının önde gelen kişi ve şirketleriyle görüşüyor, fikir alışverişinde bulunuyoruz. Şimdiden birçok önemli anlaşmaya imza attık. 30’uncu yılımızda da teknolojinin gücüyle hayatı kolaylaştırmaya, tüm Türkiye’yi kucaklamaya devam edecek, Türkiye Yüzyılı’nı Dijitalin Yüzyılı’na dönüştüreceğiz. İş süreçlerini, teknolojik donanımları, teknik araçları optimize etme potansiyelinden performans verimliliğine, müşteriler için kişiselleştirilmiş servislerden heyecan verici deneyimlere kadar geniş bir spektrumda, insanlar ve bilgisayarlar arasında yeni bir ilişki kuruluyor.”
Yeni dünyanın merkezinde artık GenAI teknolojilerinin olduğuna işaret eden Koç, “Artık sözlü, yazılı ve görsel iletişimin ötesinde, insanların nesnelerle, nesnelerin de yine nesnelerle konuştuğu teknoloji odaklı bir dünyadan bahsediyoruz. Sadece bizler veya kullandığımız nesneler değil, yaşadığımız şehirler de değişecek. Akıllı şehirler ve Togg gibi akıllı araçlar sayesinde yakın gelecekte hayat akışının değişeceğini söyleyebiliriz.” diye konuştu.
“2030 yılına kadar 5 milyar küresel 5G bağlantısı olacak”
Koç, MWC24 Intelligence’a göre 2030 yılına kadar dünya çapında 6,3 milyar mobil abone ve 5 milyar küresel 5G bağlantısı olacağını belirterek, “Fakat 5G konusunu topluma doğru anlatmak gerekiyor. 5G kapsam alanıyla ilgili bir teknoloji değil, kapasiteyle ilgili. Trafiği sıkışmış bir yola ek şerit yapmak gibi düşünebilirsiniz ama 3G’den 4,5G’ye geçtiğimizdeki bireysel kullanıcı hız artışı 5G’de olmayacak. 5G teknolojisi, nesnelerin interneti için cihazlar arasındaki bağlantıyı hızlandırmak için tasarlandı.” bilgisini verdi.
AB Komisyonu, Avrupa Parlamentosu ve üye ülkelerin geçen aralık ayında Lahey’de dünyadaki ilk “Yapay Zekâ Yasası” konusunda anlaşmaya vardığına dikkati çeken Koç, bunun yaşanan dijital dönüşümü idrak etmek için çok önemli bir gösterge olduğunu söyledi. Koç, “Felsefeleri, ‘yeniliği teşvik etmek ile topluma adil bir erişim ve kamusal fayda arasında denge sağlamak.’ Turkcell Yapay Zekâ İlkeleri ile bu teknolojileri sorumlu bir şekilde kullanma ve dijital dönüşüm yolculuğumuzda güvenliği en ön sırada tutma taahhüdünde bulunuyoruz.” dedi.